Salı, Ekim 24, 2006



Örümcek Adam'dan sonra Donald Duck da nihayet hidayete erdi!!! Mübarek Ramazan ayını geride bırakıp bayramı kutladığımız şu günlerde müjdeli haberler art arda geliyor. Notalarda hidayeti bulan Cat Stevens (Yusuf İslam), engin okyanuslardaki dev dalgaların sesinde hidayeti bulan Captan Cousteau (Kusto okunur :) ve rakiplerinin kulağını ısırdığında tattığı lezzette hidayeti bulan Mike Tyson'dan sonra geçenlerde Spiderman (Örümcek Adam) da hak yolunu bulmuştu; biliyorsunuz. Bu listeye eklenen son dini bütün yutmuş ehl-i müslim kardeşimiz ise nam-ı diğer Amca lakaplı Donald Duck oldu. İnanmıyorsanız bir bakın!

not:Resim, www.haybedergi.com'dan alınmıştır.

Çarşamba, Ekim 11, 2006


Her kuzunun bir ot yiyişi, her yiğidin de bir mont giyişi vardır...

Pazar, Ekim 08, 2006



Varamadığın hedeflerin düşkırıklarına dönüşmüşse, henüz bu hayattan birşey anlayamamışsın demektir...

Hedefler, umutlar, ümitler... Hayatımızı, geleceğimizi bunlar üzerine kuruyoruz. Ama kimi zaman hedeflerimize varamayacağımızı hissettiğimiz, hayalkırıklığı yaşadığımız dönemler olabiliyor. Ancak yapılacak en büyük yanlış herhalde bu başarısızlıkları hayatımızın düşkırıklıkları olarak algılayıp sararmış eski sayfalar olarak hayat denen kitabın arka sayfalarında bırakmak olacaktır. Çünkü umut denilen şey bir hedef değildir ki ona ulaşıp ulaşamamak bir sonuç, hayat oyununda kazanılmış bir skor olarak hanemize yazılsın. Umut bir son değil, aksine bir süreçtir. Eğer bir son olsaydı, hayatımız da umutlarımız, ümitlerimiz gerçekleştiğinde sona ermez miydi? Umut denen şey insanın geleceğe bakış açısından başka bir şey değildir aslında. O zaman umutlarınız, istekleriniz, beklentileriniz gerçekleşmediğinde bu sizin ancak moralinizi bozabilir, geleceğe bakış açınızı değil. Tersi gerçekleşiyorsa bu hayata dair bazı yanlış algılamalar içersindesiniz demektir ki bu sizi umutsuzluğa, hedefsizliğe, başarısızlık korkusuna, yani bir bütün olarak gelecek kaygısına itebilir. Bu süreç dediğimiz olguda olağagelen başarısızlıklar aslında bizim ilerisi için cebe atmamız gereken birer deneyimlerden başka bir şey değillerdir. O zaman, BEN, umudu kaybetmemek ve/veya başarısız olarak adlandırılmamak adına korkup denememektense, deneyip başarısız olmayı yeğlerim. Çünkü bir kazanımım olacaktır. Bu düstur her kim tarafından hayat felsefesi olarak algılanırsa, bu hayat daha anlaşılabilir, daha kolay uygulanabilir bir süreç halini alacaktır.

Cumartesi, Kasım 12, 2005


Kızdım mı enginlere sığmam taşarım
 Posted by Picasa